V. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu, Genel Müdürümüz Sayın Prof. Dr. İrfan EROL’un katılımıyla 24-25 Ekim 2014 tarihinde Erzurum’da gerçekleştirildi. Sempozyuma Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Nahit YAZICIOĞLU ve Genel Müdürlüğümüzden uzmanlar da katılım sağlayıp sunumlar gerçekleştirdiler. Yaptığı açılış konuşmasında Genel Müdürümüz, “Önemli bir sempozyumun 5’incisini gerçekleştirmek üzere Erzurum’da bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu, bu tür sempozyumların süreklilik arz etmesinin ve bugüne kadar yapılanların değerlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Konuşmasında:
“Zoonotik hastalıkların beşeri ve veteriner hekimlerin birlikte en yoğun çalıştıkları ve bundan sonra da daha çok çalışmaları gereken bir alan olduğunu” söyledi. Konuşmasının devamında “zoonoz hastalıklarla ilgili çok değişik rakamlar verilmesine karşın en sağlıklı verilerin Dünya Sağlık Örgütü ile Gıda ve Tarım Örgütü’nün ortak zoonotik hastalıklar uzmanlar komitesince 1976’da yayınlanan raporunda yer aldığını, bu tarihte hastalıkların sayısının 150 olarak belirlendiğini, 2000 yılına geldiğimizde bu sayının 200’e ulaştığını ve 2000 yılından sonra da bu hastalıklara çok sayıda hastalık eklendiğini, önümüzdeki süreç içerisinde de sayının artacağını, artmakla kalmayıp oluşturdukları tehdidin yerel bazdan küresel tehdide doğru kaydığını ve aynı zaman ülke ekonomilerine ciddi zararlar verdiğini” belirtti.
Genel Müdürümüz Sayın Prof. Dr. İrfan EROL, ayrıca mücadele etmek zorunda olduğumuz klasik zoonotik hastalıkların bulunduğunu, hala Dünyada kuduzun önemli bir halk sağlığı tehdidi olarak görüldüğünü, Dünya’da her 10-15 dakikada bir kişinin kuduzdan öldüğünü” sözlerine ekledi. Kuduz hastalığı ile mücadele kapsamında, yaban hayatında uygulanan projemizden bahsederek, yeni başlatılan projede 105 bin kilometre karelik alanda havadan aşılama yapıldığını ve oluşan bağışıklık sevilerinin değerlendirildiğini söyledi. Tüberküloz hastalığıyla ilgili olarak yapılan projeden ve bunların dışında çok sayıda parazitik hastalığın olduğuna vurgu yapan Genel Müdürümüz, ülkedeki hastalık tablosunun ne düzeyde olduğunun bilinmesine ve buna yönelik strateji geliştirmenin önemini belirterek konuşmasını bitirdi.
Yapılan sunumların ardından sempozyum, sonuç bildirgesi hazırlanarak noktalandı.