Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker'in 2014 Yılı Bütçe Sunuş
Konuşması
07 Kasım 2013
Sayın
Başkan, Plan Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli basın mensupları;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2014
yılı Bakanlığımızın ve ilgili kuruluşların bütçesinin hayırlı olmasını temenni
ediyor ve müsaadenizle sunuşuma başlamak istiyorum.
Sayın
Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Sizlere
öncelikle on yıllık bir periyotta Türkiye ekonomisinde tarımla ilgili bazı
bilgiler sunmak istiyorum. Tarım sektörü 2012 yılında 62 Milyar Dolarlık hasıla
ile 785,7 Milyar dolar olan Türkiye’nin millî geliri içerisinde %7,9 paya sahiptir.
Bu miktar Türk lirası cinsinden 112 Milyar TL’ye tekabül etmektedir.
Tarımda
kişi başına gelirimiz on yıl içerisinde 1.064 dolardan 3.591 dolara yükselmiştir.
Keza, tarım sektöründe on yıl içerisindeki sabit sermaye yatırımları da 2,4 Milyar
TL’den 14,8 Milyar TL’ye çıkmıştır.
Tarım
sektörü son on yılın dokuzunda pozitif büyüme göstermiştir. Tarımın 2013
yılının ilk yarısındaki %5,1 olan büyümesi de Türkiye'deki genel ekonomik
büyümenin oldukça üzerindedir.
Tarım
sektöründe en son üst üste altı yıl büyüme 1955-1960 arasında görülmüştür. 1960
yılından sonraki 53 yıldan sonra Tarım sektöründe üst üste altı yıl büyüme ilk
kez bu dönemde gerçekleşmiştir. Bu gelişme, tek başına coğrafi şartların
elverişliliğiyle açıklanacak bir durum değildir. Bu gelişmede gerek uygulanan
politikalar gerekse yapılan yatırımlar ciddi bir şekilde pay sahibidir.
Tarım
sektörünün 2012 yılında nüfus içerisindeki payı %22,7, istihdam içindeki payı
da %24,6’dır. Genel olarak Türkiye'de çalışan her 100 kişiden 25’i veya her 4
kişiden 1’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Bu durum sadece gıda temin etme
fonksiyonuyla değil, istihdam ve genel ekonomi fonksiyonlarıyla da tarım
sektörünün önemini ortaya koyması açısından önemlidir.
On yıl
içerisinde Türkiye daha az tarım nüfusuna sahip oldu, yani tarım nüfusu azaldı.
Türkiye on yıl önce yaklaşık olarak aynı tarım alanından 23,7 Milyar dolar tarım
hasılası elde ederken bugün bu alanda daha az sayıda insan ile 62 Milyar dolar
hasıla elde ediyor. Bu gelişme sayesinde Türkiye'nin dünya ülkeleri ve Avrupa
ülkeleri içerisindeki tarımsal gayrisafi hasıla sıralamasında da önemli bir
değişim meydana geldi. On sene önce Türkiye tarımsal hasılası itibariyle dünya
ülkeleri içerisindeki 11’inci, Avrupa’da 4’üncü sıradaydı. 2012 yılında dünya
ülkeleri içerisinde 7’nci, Avrupa’da ise
1’inci sıraya yer almakta olup, esasen 2008 yılından bu yana, yani son beş yıldır
bu pozisyonunu korumaktadır.
Alt
sektörler bazında tarımsal Gayri safi hasıla ile ilgili kısa bilgiler arz
edeyim. Bitkisel üretimde gayrisafi hasıla
on yıl içerisinde 25,5 Milyar TL’den %177 artışla 70,7 Milyar TL’ye çıkmıştır. Sabit fiyatlarla baktığımızda ise aynı dönemde %16
oranında bir artış görülmektedir.
Hayvansal gayri safi hasıla ise aynı dönemde 9 Milyar
TL’den %285’lik bir artışla 34,5 Milyar TL’ye yükselmiştir. Sabit fiyatlarla
artış ise %48’dir.
Sayın
Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Tarımsal dış ticaretimize baktığımızda 2012 yılında 16
Milyar dolar tarımsal ihracat gerçekleştirilmiş olup, bunun 15 Milyar dolarını
gıda maddeleri ihracatı oluşturmuştur. Tarımsal hammadde ihracatımız da 1 Milyar
dolardır.
2012 yılı tarımsal ithalata baktığımızda 10,4 Milyar
dolarlık gıda maddeleri ithalatı gerçekleşmiştir. Bunun yanında bir kısmı
Türkiye’de üretilmeyen ve gerçekte büyük bölümü sanayinin hammadde olarak kullandığı
ve çıktısı yani ihracatı da sanayi sektöründe görülen 5,9 Milyar dolarlık tarımsal
hammadde ithalatı bulunmaktadır. Bu ithalatın 5,6 Milyar dolarını; tekstil
sanayinin kullandığı lif, pamuk ve diğer tekstil ham maddeleri, lastik
sanayinin kullandığı kauçuk, mantar, odun, kereste, kâğıt hamuru ve işlenmemiş
kösele oluşturmaktadır.
Dış ticaret sınıflamasına göre bu ürünlerin ithalatı tarım
sektöründe görülürken, ihracatı diğer sektörlerde görülmektedir. Örneğin
Türkiye 2012 yılında, 11,7 Milyar dolar pamuğa dayalı tekstil ürünleri, 3 Milyar
dolar işlemiş kauçuk ürünleri, 2,9 Milyar dolar mobilya ve kâğıt ürünleri, 1,2 Milyar
dolar da işlenmiş kösele, deri ve kürk ihracatı yapmıştır. Türkiye 2012 yılında
bu dış ticaret kalemlerinde yer alan ürünlerin işlenmesi ile toplam 18,8 Milyar
dolar ihracat yapmış olup, bu miktarlar tarımda değil diğer sektörlerde
görülmektedir.
Ancak tarımsal dış ticarette stratejik değeri ve önemi
yüksek olan husus gıda maddeleridir.
Gıda maddeleri dış ticaretinde Türkiye net ihracatçı bir ülkedir. Yani
Türkiye gıda maddelerinde aldığından çok daha fazlasını dünyaya satabilen bir
ülkedir.
Sayın
Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Bitkisel üretimimizdeki gelişmelerle ilgili sizlere
bazı bilgiler sunmak istiyorum. Toplam tahıl üretimimiz on yıl içerisinde %22
oranında bir artış kaydetmiştir. Buğday üretimimiz 2013 yılında 22 Milyon 50 Bin
tona ulaşarak Cumhuriyet tarihinin üretim rekorunu kırmıştır.
Aynı şekilde Türkiye 2013 yılında; 5,9 Milyon ton
mısır üretimi, 900 Bin ton çeltik üretimi, 1 Milyon 523 Bin ton ayçiçeği
üretimi ile yine Cumhuriyet tarihinin üretim rekorlarını kırmıştır.
Toplam meyve üretimimiz son 10 yılda 13 Milyon tondan
%36’lık bir artışla 18 Milyon tona yükselmiştir. Turunçgil üretimi 2,5 Milyon
tondan, 3,6 Milyon tona, kayısı üretimi 315
Bin tondan 792 Bin tona, kiraz üretimi 210 Bin tondan 483 Bin tona yükselmiştir.
Toplam sebze üretimimizde %10’luk bir artış ile 25,8 Milyon
tondan 28,4 Milyon tona ulaşmış ve önemli bir gelişme trendi göstermiştir.
Bitkisel üretimin yanında hayvancılıkta da önemli
gelişmeler ve üretim artışları yaşanmaktadır. Bundan 29 yıl önce TÜİK
tarafından ilk hayvan sayımının yapıldığı 1984 yılında Türkiye 12 Milyon 954
bin büyükbaş hayvana sahipti. Ardından geçen sürede 1984-2002 arasında büyükbaş
hayvan sayımız %23’lük bir azalma ile 9,9 Milyon başa düşmüştür.
Ancak son on yıl içerisinde büyükbaş hayvan sayımız %41’lik
bir artış göstererek 9,9 Milyon baştan 14 Milyon 22 Bin başa ulaşmıştır.
Burada sayısal artışın yanında “yüksek verimli saf
ırk” dediğimiz kültür ırklarının toplam büyükbaş hayvan içindeki oranında
görülen ciddi gelişme oldukça önemlidir. 1984 yılında Türkiye’de yüksek verimli
saf ırk sığır sayısı 372 Bin ve bunun toplam içindeki oranı %3 idi. 2002’de bu
sayı 1 Milyon 800 Bin baş ve toplam içindeki oranı %19 iken, 2012’de sayı olarak
5 Milyon 600 Bin başa oran olarak ise %41’e ulaşmıştır. Yüksek verimli saf ırk
sayısında görülen bu artış, hayvansal üretimi ve verimliliği artıran temel
etkendir.
Küçükbaş hayvan varlığımızda ise 1984 yılındaki ilk
sayımda 53 Milyon baştan, 2002’ye kadar %40’lık bir azalma görülmektedir. 2002’den
sonra Cumhuriyet tarihinde ilk defa küçükbaş hayvancılığın destekleme kapsamına
alınması ile üretimde ciddi artışlar başlamış ve küçükbaş hayvan varlığımız %12’lik
bir artışla 35 Milyon 782 Bin başa ulaşmıştır.
Hayvansal üretimle ilgili bazı rakamları da sizinle
paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin süt üretimi, biraz önce bahsettiğim yüksek
verimli ırkların artışıyla birlikte 8,4 Milyon tondan %107’lik bir artışla 17,4
Milyon tona ulaşmıştır. Kırmızı et üretimi de 420 Bin tondan 916 Bin tona
yükselmiştir.
Sığırda ortalama süt verimi %73’lük artışla 1.705 tondan
2.942 tona çıkmış olup, sığırda ortalama et veriminde de %55’lik bir artış görülmektedir.
Tavuk eti üretiminde Türkiye son on yılda çok ciddi
bir hamle yapmıştır. Tavuk eti üretimi yaklaşık 700 Bin tondan 1,7 Milyon tona
çıkmış ve %148’lik bir artış göstermiştir. Yumurta üretimi de 11,5 Milyar
adetten 14,9 Milyar adede çıkmıştır.
Su ürünleri yetiştiriciliğinde de aynı
şekilde ciddi artışlar yaşanmış ve son 10 yılda 61 Bin tonluk üretim 212 Bin
tona yükselmiştir.
Sayın
Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Tarımsal destekleme politikasında geçen on yıl
içerisinde çok köklü ve radikal değişiklikler yaptık. Malumunuz, 2000 yılında
Türkiye’de doğrudan gelir desteği sistemine geçilmiş ve diğer tüm destekler
kaldırılmıştı. Dekar başına verilen 10 liranın yanında çok az miktarda prim ve hayvancılık
desteği veriliyordu. Biz bu politikayı bütünüyle değiştirdik.
Son 10 yıl içinde başlattığımız mazot, gübre, toprak
analizi, organik tarım, iyi tarım ve fındık gibi alan bazlı olarak verdiğimiz
destek miktarı 2012 yılında 2 Milyar 166 Milyon TL olup, bunun toplam destek
içindeki oranı %28,4’dir.
2002 yılında ayçiçeği, pamuk, soya gibi ürünlere
verilen prim desteği miktarı 186 milyon TL iken, 2012 yılında prim desteği
miktarı 2 Milyar 378 milyon TL’ye, toplam içindeki payı da %31,2’e
yükselmiştir.
Hayvancılık desteklerinde ise çok önemli artışlar
yapılmıştır. Hayvancılığın toplam destekler içindeki payı son on yılda %4,4’ten
%29’a yükseltilmiştir. Miktar olarak ise 83 Milyon TL’den 2012 yılında 2,2 Milyar
TL’ye çıkarılmıştır.
Kırsal kalkınma destekleri bizim dönemimizde başlayan
bir destek olup, 2012 yılında 291 Milyon TL ödenmiştir. Yine bu dönemde
başlayan tarım sigortaları destekleri kapsamında 2012 yılında 263 milyon TL, sertifikalı
tohum, fidan vb. destekler kapsamında ise 219 milyon TL ödenmiştir. Telafi
edici ödemeler kapsamında ise 98 milyon TL ödenmiştir.
2012 yılında çiftçilerime nakit olarak verdiğimiz
tarımsal destek miktarı toplamda 7,6 TL olmuştur. 2013 yılında ise
çiftçilerimize 9 milyar TL nakdi, karşılıksız hibe desteği sağladık. Ekim ayı
sonu itibariyle bunun 7,5 milyar TL’si ödenmiştir. Kasım ayı içinde
ödeyeceğimiz 410 milyon TL ile toplam miktar 8 milyar TL’ye ulaşacaktır. Bugün
itibarıyla toplam desteğin %82 gibi önemli bir kısım ödenmiş olup, kalan kısım
yıl sonuna kadar ödenecektir.
2003-2013 döneminde Türk çiftçisine sağladığımız nakdi
karşılıksız hibe desteği toplamda 60 Milyar TL’ye ulaşmıştır.
Çiftçilerimize sağlanan desteğin 2000 yılında 334
milyon TL, 2001 yılında 593 Milyon TL ve 2002 yılında 1 milyar 868 milyon TL
olduğu düşünüldüğünde 2013 yılında sağlanan 9 Milyar TL desteğin büyüklüğü daha
net anlaşılacaktır.
Sayın
Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Biraz önce de arz ettiğim destekler nakdi ve hibe olarak
üreticilere ödenen desteklerdir. Ancak bunun dışında tarım sektörüne yönelik
önemli kaynaklar aktarılmaktadır. Örneğin Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından
üreticiyi korumak maksadıyla piyasadan tarımsal ürün alımları yoluyla yapılan
destekler bulunmaktadır. 2012 yılında bunun için 1,5 milyar TL ödenmiştir. 2012
yılında; Tarımsal kredilerin faiz sübvansiyonu olarak 1 Milyar 296 milyar TL,
tarımsal ürün ihracat desteği olarak 391 milyon TL, Balıkçı gemilerine sağlanan
mazot desteği olarak 156 Milyon TL, üretimde
verimliliği artırmaya dönük destekler ve altyapı hizmetleri kapsamında yer alan
arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri için 331 Milyon TL ve
tarımsal sulama yatırımlarına 3,7 milyar TL kaynak sağlanmıştır.
Tüm bunların genel toplamına baktığımızda 2012 yılında tarım sektörüne toplam 15 milyar TL destek, kaynak aktarıldığını görüyoruz. Bu çerçevede 2012 yılında tarıma sağlanan desteklerin Gayri safi yurtiçi hasıla içindeki oranı %1,06 olarak gerçekleşmektedir. 2013 yılı henüz tamamlanmamış olmasına karşın yılsonu beklentileri çerçevesinde bu oranın %1,04 olmasını tahmin ediyoruz.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Tarımsal kredilerde son 10 yılda önemli gelişmeler yaşanmıştır. On yıl içerisinde kredi bakiyesi Ziraat Bankasında 227 milyon TL’den 17,9 milyar TL’ye, Tarım Kredi Kooperatiflerinde 302 Milyon TL’den 4,2 Milyar TL’ye çıkmıştır. Toplamda ise 2002 yılında tarımsal kredi bakiyesi 529 milyon TL iken, 2012 yılında 22,1 milyar TL’ye yükselmiştir.
2002 yılında iktidara geldiğimizde bütün tarım kredilerinde sübvansiyonlar kaldırılmış, çiftçi normal ticari kredi faiz oranlarıyla kredi alan bir duruma getirilmiş idi. Ziraat Bankası tarafından uygulanan faiz oranı %59, Tarım Kredi kooperatifleri tarafından uygulanan kredi faiz oranı ise %69 seviyesinde idi. 2013 yılında uygulanan zirai kredi faiz oranları %0 ila 8,25 arasında değişmektedir.
Tarımsal kredi faiz oranları ve kullanım miktarı yanında sık sık söylenen ve dile getirilen bir hususu kamuoyunun ve siz değerli vekillerimin de bilmesine yarar görüyorum. Kullandırılan kredi miktarının yanında kredi geri dönüş oranında da çok ciddi bir artış görülmektedir. 2002 yılında tarımsal kredilerin geri dönüş oranı Ziraat Bankasında %38, Tarım Kredi Kooperatiflerinde %71 iken, 2012 yılında Ziraat Bankası tarafından kullandırılan kredilerin %98’si, Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan kredilerin ise %97’si geri ödenmiştir.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Bitkisel üretimin geliştirilmesine yönelik yaptığımız önemli çalışmalar var. Bitkisel üretimimizin geliştirilmesi ve daha iyi bir noktaya taşınması yönünde attığımız adımlarla ilgili yaptıklarımız, devam eden ve planladığımız bazı proje ve çalışmalar hakkında kısa bilgiler arz edeceğim.
Bildiğiniz üzere tarım arazilerinde bölünmenin önlenmesine yönelik hazırladığımız Miras Hukukunda değişiklik getiren Kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Adalet Komisyonunda görüşüldü. Şu an TBMM Genel Kurul Gündeminde yer alıyor. Bu Türkiye için çok hayati bir meseledir. Keza, bölünmüş arazilerin birleştirilmesi yönünde son 11 yılda 4 milyon hektar arazide arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamladık. 2 milyon hektar alanda ise çalışma devam ediyor. Bu alanların da 2014 yılında tamamlanması ile toplamda 6 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmalarının tamamlanmasını planlıyoruz.
Son 10 yıllık dönemde bitkisel üretimini geliştirmesi amacıyla yaptığımız diğer bazı çalışmalar şu şekildedir;
· Tarım havzaları üretim ve destekleme modelini hayata geçirdik.
· Örtü altı sebze ve meyve üretim miktarı 4,3 milyon tondan 6,2 milyon tona çıkartıldı.
· Türkiye’de ve dünyada talebi giderek artan Organik tarımda 90 bin hektardan devraldığımız üretim alanını 703 bin hektara çıkardık.
· Tohumluk üretimimiz 145 bin tondan 647 bin tona, tohumluk ihracatımız 17 milyon dolardan 121 milyon dolara yükseldi. Türkiye artık tohum ihraç eden ve bunu ciddi şekilde artıran bir ülke konumuna yükseldi. Türkiye tohum ihracat miktarında artık dış ticaret fazlası veren bir ülkedir.
· Dünyanın en büyük tohum gen bankalarından birisini 2010 yılında hizmete açtık. Bu Bankada şu an itibariyle 3.513 türden 97 Binden fazla örnek muhafaza altına alındı. Bu, bizim geleceğimizin de dünyanın geleceğinin de aslında bir nevi sigortasıdır. 97 Bin çeşit tohum özel iklim odalarında, özel atmosfer basıncı altında, özel ambalajlar içerisinde muhafaza ediliyor, hem araştırıcılar hem endüstri hem çiftçi, herkes bundan istifade edebiliyor. Türkiye'nin, gen hazinesini, tohum hazinesi, kısa, orta, uzun vadede kullanılabilecek şekilde teminat altına aldık.
· 2006 yılında ilk kez başlattığımız Tarım Sigortaları uygulamaları kapsamında son 7 yılda 1 milyar TL hasar tazminatı ödendi.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Hayvancılıkla ilgili olarak ta önemli projeler hayata geçirilmiştir. 2013 yılı içerisinde Et ve Balık Kurumunun yapısını bütünüyle değiştirerek, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü olarak yeniden yapılandırdık. Kurumun fonksiyonları arasına sadece et değil, süt de alındı. Amacımız bu kurum ile piyasaya belirli şartlarda müdahale ederek, üretici ve tüketici açısından dengeyi koruyacak bir mekanizmayı işletmektir.
Son 10 yıllık dönemde hayvancılığın geliştirmesi amacıyla yaptığımız diğer bazı çalışmalar şu şekildedir;
· 2010 yılında, hayvancılığa sıfır faizli kredi uygulaması başlatıldı.
· 2006 yılından itibaren ıslah amaçlı birlikler kuruldu ve küçükbaş hayvancılık desteklemeye alındı.
· Hayvan ırklarının ıslahı ve verimli ırkların yaygınlaştırılmasında en önemli araçlardan birisi olan suni tohumlama çalışmaları kapsamında son 10 yılda 624 Bin olan suni tohumlama sayısını 3,7 milyona çıkardık.
· Yem bitkileri üretimine son 10 yılda toplam 3,1 milyar TL destek ödendi. Yem bitkileri ekiliş alanı 1,1 milyon hektardan 2,7 milyon hektara çıkarıldı ki bu son derece önemli bir gelişmedir.
· Büyükbaş hayvancılıkta işletme ölçeğinin büyütülmesi ve rekabet edebilir hâle gelmesi Türkiye’de hayvancılığın gelişimini göstermesi açısından önemli bir husus ve göstergedir. O nedenle bu kapsamda sizlere paylaşacağım rakamlara dikkatinizi istirham ediyorum. Türkiye’de içinde 50 ve üzeri büyükbaş hayvan bulunan orta ve büyük boy hayvancılık işletmesi sayımız 2002 yılında sadece 4.300 iken, 2013 yılı itibariyle 28.412‘ye ulaşmıştır. Türkiye’de son 10 yılda 24 binden fazla 50 baş ve üzeri büyükbaş hayvancılık işletmesi kurulmuştur.
· Mera ıslah çalışmalarında önemli gelişmeler yaşanmıştır.
· Sürdürülebilir bir su ürünleri üretimi için gönüllü olarak avcılıktan çekilen 10 metre ve üzeri balıkçı gemilerine destek sağlanmıştır.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
2006 yılında başlattığımız Kırsal kalkınma projesi ve stratejisi çerçevesinde bugüne kadar 4.000 küçük ve orta boy tarım ve hayvancılık işletmesi desteklenmiştir. 734 tesisin yapımı ise devam etmektedir. Tarımda mekanizasyonun geliştirilmesi amacıyla 2007 yılında başlattığımız makine-ekipman destekleri kapsamında ise toplam 825 milyon TL hibe ödemesi yapılmıştır.
Genel toplamda kırsal kalkınma amacıyla ulusal kaynaklarımızdan bugüne kadar 1,6 Milyar TL hibe sağlanmıştır. Bu destekler ile kırsal alanda yaşayan, tarım ve hayvancılık yapan üreticilerimizin, işleme, paketleme, ambalajlama tesisi kurmaları, böylece üretimlerini katma değeri yüksek ve daha fazla gelir getiren ürünlere dönüştürmeleri teşvik edilmiştir.
Ulusal kaynakların yanında Kırsal kalkınmaya yönelik 42 ilimizde Avrupa Birliği hibe desteklerini içeren yeni bir proje de uygulamaya geçirilmiştir. Bu kapsamda bugüne kadar toplam yatırım tutarı 1 Milyar TL’nin üzerinde olan 1.792 projenin sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu proje 616 milyon TL hibe ödemesi yapılacaktır. Bu destek te Türkiye’de tarım için ve hayvancılık yatırımlarının gelişmesi için oldukça önemlidir.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Özellikle tüketiciler açısından önemli bir husus olan güvenilir gıdaya yönelik yaptığımız bazı çalışmalar hakkında sizlere bilgiler sunmak istiyorum.
· Türkiye tarladan sofraya güvenilir gıdanın sağlanması amacıyla hayvan hastalıklarıyla önemli bir mücadele programı yürütmekte olup, bu kapsamda önemli bir mesafe kat edilmiştir. İlk defa, Türkiye’de bir bölge “Trakya Bölgesi”, şap hastalığından arilik statüsü kazanmıştır.
· Son 10 yılda Türkiye'nin bitkisel üretimi 13 Milyon ton artarken, zirai ilaç kullanımı %27 oranında azaltılarak 55 Bin tondan 40 Bin tona düşürülmüştür.
· Hem doğayı hem de tüketici sağlığının korumak amacıyla havadan ilaçlama yasaklanmıştır. Süne mücadelesinde kullanılan ilaç miktarı 900 tondan 135 tona düşmüştür.
· Reçeteli zirai ilaç uygulaması başlatılmıştır.
· 181 tane aktif maddeyi içeren bitki koruma ürünleri yasaklanmıştır.
· Metil bromür uygulamasına son verilmiştir.
· Biyolojik ve biyoteknik mücadele destek kapsamına alınmıştır.
· Sertifikalı tarım danışmanlığı uygulaması başlatılmıştır.
Güvenilir gıdanın yanında sağlıklı beslenmeye yönelik te önemli düzenlemeler yapılmıştır.
· Kırmızı et ve kanatlı etinin karışımı önlenmiştir. Daha önceden beyaz etle kırmızı et karıştırılıyor ama tamamı kırmızı et diye satılabiliyordu. Bu karışımlar yasaklanmıştır.
· Ekmekte kepek oranı artırılıp tuz oranı düşürülmüştür.
· Yine ekmekte katkı maddeleri kaldırılmıştır.
· Birçok gıda ürününde tuz kullanımını azaltıcı düzenlemeler yapılmıştır.
· Gıda takviyeleriyle ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
· Geleneksel birçok üründe katkı maddelerine kısıtlama getirilmiştir.
· Okul sütü programına kapsamı genişletilerek devam edilmiştir.
Gıda denetimlerinin sayısı ve etkinliği artırılmıştır. Sağlıksız gıda üreten taklit veya tağşiş yapan firmaların diğer cezalara ilave olarak topluma teşhiri uygulaması başlatılmıştır. 174 Alo gıda uygulaması ile tüketicilere önemli bir hizmet sunulmuştur.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Son bölümde 2014 yılında başlatacağımız yeni projelerimizi ve hedeflerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
2014 yılında 365 gün 24 saat hizmet veren yeni tarımla ilgili çiftçilere dönük bir çağrı merkezi oluşturuyoruz. Bu çağrı merkezi ile hem tüketiciler hem çiftçiler bakanlığımızın faaliyetleri ile ilgili her türlü bilgiye ulaşabileceklerdir.
Yine 2014 yılında tarım sektörüne yönelik; analiz, tahmin ve geleceğe dönük projeksiyonların yapılacağı, özellikle fiyat, pazar durumları, dünya fiyatları, buna ait bir bilgileri yer alacağı “Tarımsal Pazarlama Bilgi Sistemi”ni kuracağız.
Ürün doğrulama ve takip sistemi uygulaması başlatılacaktır. İlk olarak bebek mamaları, bitkisel sıvı yağlar, çay, enerji içecekleri, bal, takviye edici gıdalar ve alkollü içkiler gibi hassas olan 7 ürün gurubunda başlatılacak uygulama ile bu ürünlere yönelik karşılaşılan problemleri daha kolay ve hızlı bir şekilde çözebileceğimizi düşünüyoruz. Tüketiciler ürün etiket üzerinde yer alan barkod veya ürün kodunu kullanıp doğrudan veya isterse akıllı telefonları kullanarak veya SMS ile cep telefonlarından ürünle ilgili bilgilere ulaşabilecektir.
Kırmızı et üretiminin artırılmasına yönelik yeni bir ıslah çalışması yapıyoruz. Uygulama başta Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere ülkemizin kırmız et ihtiyacının büyük oranda karışlayan illerimizde uygulanacaktır. Amacımız etçi ırklarla yapılacak yüksek düzeyde bir ıslah ve melezlemeye ciddi bir destek sağlayarak, mevcut yerli ve melez ırkların ıslahını sağlamaktadır. Bu projeyi de ülkemizin kırmızı et ihtiyacının karışlanması açısında oldukça önemli buluyoruz.
Küçükbaş hayvancılıkta sürü yönetimi ve yöneticisi istihdamı projesini başlatıyoruz. Küçükbaşta özellikle çoban sıkıntısı çekiliyor. Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla yeterli bilgi ve deneyime sahip sürü yöneticisi yetiştirilmesi için, üniversitelerle ve yüksekokullarla da yaptığımız birtakım görüşmelerimiz var. Bu çerçevede sürü yöneticisi istihdamını desteklemeyi planlıyoruz.
Yine hayvancılıkla ilgili olarak sözleşmeli süt tedarikinin yaygınlaşması amacıyla bir yönetmelik çalışmasını yapıyoruz.
Su ürünlerine yönelik olarak denizlerin terk edilmiş av araçlarından temizlenmesi projesi ile balıkçı gemilerini izleme sistemi projesini hayata geçiriyoruz. Böylece, balıkçılığın sürdürülebilirliği, Türkiye'nin doğal kaynaklarının izlenmesi ve korunmasını amaçlıyoruz.
TMO tarafından 2014 yılında hizmete açılacak toplam 300 bin tonluk hububat deposuna ilave toplam 270 Bin tonluk deponun yapımına başlanacaktır.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğümüz tarafından son dört yılda büyük çoğunluğu Ceylanpınar’da olmak üzere sulamaya açılan 665 bin dekar araziye ilave olarak, 2014-2016 yıllarında da ilave 395 bin dekar arazi daha sulamaya açılacaktır.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönmelerdeki bazı hedeflerimizi de sizlerle paylaşmak istiyorum.
· 2023 yılına kadar 14 milyon hektar alanda arazi toplulaştırmasını tamamlamak, sulanabilir alanların tamamını sulamaya açmak, parsel ve işletme bazlı destekleme sistemine geçmeyi hedefliyoruz.
· Tohumluk üretimimizi 2015 yılında 800 bin tona, 2023 yılında 1 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz.
· Organik tarımın alanının toplam tarım alanı içindeki payının on yıl içerisinde %2,2’den %5’e çıkarmayı hedefliyoruz.
· Hayvancılıkta kültür ırkının, verimli ırkların toplam içindeki payı beş yılda %41’den %48’e çıkaracağız.
· Kırmızı et içinde halen %12 paya sahip küçükbaşta, bu oranı gelecek 10 yılda %25’e çıkaracağız.
· Yem bitkileri ekim alanını 2,7 milyon hektardan 4 milyon hektara çıkarmayı hedefliyoruz.
· Su ürünlerinde 212 bin tona ulaştırdığımız yetiştiricilik üretimini 10 yıl içerisinde 500 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz.
· Sürdürülebilir yavru üretimi için gelecek 10 yılda su kaynaklarımıza toplam 50 milyon yavru balık bırakmayı hedefliyoruz.
· Güvenilir gıdaya yönelik denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde artırılması, şeker ve tuza yönelik yeni düzenlemeler yapılması da hedeflerimiz arasında yer alıyor.
· Ulusal kaynaklı Kırsal Kalkınma destekleri ile 2015 yılına kadar toplamda 6 bin tarımsal sanayi tesisine ve 60 bin istihdama ulaşmayı hedefliyoruz.
· Expo 2016 Antalya’ya kapsamındaki hazırlıklarımız devam edecektir.
· Biyoçeşitlilik alanında Türkiye'nin ilk uluslararası seviyedeki millî botanik bahçesinin temeli 2013 yılı Kasım ayının ilk haftasında atıldı. 2015 yılında hizmete açılacak Milli Botanik bahçesi, Türkiye'nin biyoçeşitlilik açısından bir sigortası mahiyetindedir.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Son olarak Bakanlığımın 2014 yılı bütçe tasarısı hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum. 2014 yılı bütçe tasarımız; cari giderlerimiz 3 Milyar 155 milyon TL, cari transferlerimiz 9 milyar 973 milyon TL, sermaye giderlerimiz 714 milyon TL, sermaye transferimiz 197 milyon TL, borç verme 170 milyon TL olmak üzere, toplam 14 Milyar 230 Milyon TL’dir. Bütçemizde geçen yılın başlangıç bütçesine göre %8,5 oranında bir artış öngörülmektedir.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
Bakanlığımın 2014 yılı bütçesini Sayın heyetinizin bilgilerine takdim ediyorum. Hayırlı olması dileğiyle saygılarımı sunuyorum.