T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Millet, Türkiye'nin ileri karakol olmasına izin vermedi

Yayın Tarihi : 6.09.2016

​Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, darbecilerin 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin "bir ileri karakol görevi" görmesi noktasında bir senaryo yazdığı anlatarak "Eğer başarılı olsalardı, uydu bir devlet, uydu bir yönetim olacaktı. Böyle bir ileri karakol arzusu emperyalist emeller uğruna burada yerleştirilmeye çalışıldı ama milletimiz buna da 'dur' dedi." diye konuştu.

Bakan Çelik, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları cevapladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Çelik, Türk milletinin büyük, köklü bir geçmişe sahip bir millet olduğunu söyledi. Türkiye'de yakın geçmişe bakıldığında her 10 yılda bir demokrasinin kesintiye uğradığını anlatan Çelik, bununla birlikte birçok kazanımın da milletin elinden alındığını, faturasının da millete ödetildiğini belirtti.

Milletin darbelerle hiç hak etmediği sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:

"Artık bu dönemler bitmeli, nokta konmalı. Böyle darbeci anlayışlarla, bu milleti yönetmek mümkün değil. Olmadığını geçmişte gördük. 15 Temmuz'da yaşanan bu menfur saldırı, terörist saldırı, darbe girişimi neticesinde milletimiz 3-4 yılı beklemedi. 3-4 saat içerisinde bu işi halletti. 'Ben yeniden kayıplarla karşı karşıya kalmak istemiyorum, yeniden daha büyük sorunlar yaşamadan yana değilim, ben bu işe el koyuyorum,' dedi ve 3-4 saat içerisinde darbecilere, tanklara, uçaklara 'dur' dedi."

Milletin, canı malı pahasına böyle bir büyük bir başarının altına imza attığını belirten Çelik, milletin yöneticileriyle bütünleşince çok büyük bir cesaretle neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiş olduğunu söyledi.

Türkiye'ye yönelik 15 Temmuz öncesi sürekli bir karalama, bir algı operasyonu olduğunu anlatan Çelik, 15 Temmuz akşamında milletin buna müthiş bir cevap verdiğini ifade etti. Çelik, "Yönetenlerle yönetilenlerin, idarecilerle halkın nasıl bir kaynaşma içerisinde olduklarını, nasıl iç içe olduklarını göstermesi açısından, oluşturulmaya çalışılan o algıya atılabilecek en sert tokat açısından 15 Temmuz gecesi milletimizin ortaya koymuş olduğu bu muhteşem tablo son derece önemli tablodur. 'Dikta sizin yakıştırmanızdır. Diktatörlük belki sizde vardır ama bu millette yoktur' anlamına gelecek nezih bir duruşu milletimiz sergiledi." değerlendirmesini yaptı.

Milletin kendine, değer yargılarına, kazanımlarına, hedef haline getirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığını dile getiren Çelik, bu anlamda millete müteşekkir olduklarını kaydetti.

Darbecilerin 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin "bir ileri karakol görevi" görmesi noktasında bir senaryo yazdığı anlatan Çelik, "Bu millete karakolluk görevi yaptıracaklardı eğer başarılı olsalardı, böyle bir senaryoyu yazmışlardı, uydu bir devlet, uydu bir yönetim olacaktı. Çizilmesi istenen Ortadoğu'daki haritalarla ilgili de 'Bu haritaya biz şu şekilde neşter attık, yeni çizgiler bu şekilde olacak. Türkiye de 'pekala, emredersiniz' diyecekti. Böyle bir ileri karakol arzusu, emperyalist emeller uğruna burada yerleştirilmeye çalışıldı ama milletimiz buna da 'dur' dedi." diye konuştu.

"733 kişi kamudan ihraç edildi, 458 kişi açığa alındı"

FETÖ ile mücadele kapsamında bakanlığının yürüttüğü çalışmaların sorulması üzerine Çelik, "Bizi vatansız bırakma, bizi uydu devletçikler haline getirme, bölüp parçalama hedefi olan birilerinin oyuncağı, maşası olarak sahneye çıkmış olanlara karşı merhametli davranma hakkımızın olmadığını açıkça ifade etmek isterim." dedi.

Bakanlıkta 733 kişinin Kanun Hükmünde Kararname ile kamudan uzaklaştırıldığını anlatan Çelik, 458 kişinin de açığa alındığını bildirdi. İncelemelerin devam ettiğini ifade eden Çelik, bütün birimler üzerinde çalışmaların hassasiyetle sürdürüleceğini kaydetti. Örgütün yapılanmasının çok sinsi olduğuna işaret eden Çelik, "Hiç beklemediğiniz bir yerde, beklemediğiniz imamları olabilir." ifadelerini kullandı.

"Terörle mücadelede içimizdeki hainler yüzünden sonuca ulaşamadık"

Fırat Kalkanı operasyonu da dikkate alındığında FETÖ'nün geçmişte terörle mücadeleyi sekteye uğratıp uğratmadığının sorulması üzerine Çelik, geçmişte birçok şeyin yaşanmasının doğal olduğunu belirtti.

Çelik, "Bir örgüt düşünün ki 'ben paralel devlet kuracağım' diyor. O halde siz düzenin işleyen sistemine çomak sokacaksınız demektir. Paralel yapının Türkiye'nin çok kritik noktalarda netice alması konusunda engel teşkil etmesi mantıken doğru bir şeydir. Diyelim ki terör örgütü elebaşlarını sıkıştırdınız, imha etmeniz gerekiyor, o kritik noktada paralel yapının Türkiye'nin aleyhine tavır aldığını söylemek için kâhin olmaya gerek yok." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin uzunca bir süredir terörle mücadele ettiğine dikkati çeken Çelik, "Bu şekilde bir mücadelede aradığımız ve istediğimiz neticeye varamamışsak, burada içimizdeki alternatif devlet kurmaya çalışanların dahlinin olmaması söz konusu değil." dedi.

Bu konuda başından geçen bir olayı anlatmak istediğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Nusaybin'de güvenlik güçleri ile irtibatımız var. Teselli vermek için onlarla irtibata geçiyoruz. Onlar da bize teselli veriyorlar. Bir ihtiyacınız var mı diye soruyoruz. Nusaybin'e tırlar dolusu gıda ürünleri sevk ettik. Bu emniyet kuvvetlerinden görüştüğümüz bazı arkadaşlar 'yemek sorunumuz var' dediler. 'Böyle bir şey olamaz' dedim. 300-500 kişinin yemek kuyruğunda olduğunu söylediler. Biz buna inanamadık. Konuyu Bakanlar Kurulu'nda gündeme getirdik, Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Kimse inanamadı. Yemek kuyruğundaki fotoğraflarını gönderdiler. Canını feda etmek için oraya giden ve orada kalmada en ufak bir tereddüt göstermeyen güvenlik güçlerini yemek kuyruğunda kim bekletiyor? Bugün tutuklanıp cezaevine konulan komutanlara tahribatları söylediği zaman kendisi bize 'yok öyle bir şey' dedi. Daha sonra komuta kademesine müdahale etmek zorunda kalındı. Mu müdahalelerde sonra Nusaybin'de işler hem yemek konusunda hem de terörle mücadele konusunda düzeldi. Orada güvenlik güçlerimize sızan ihanet çetesinin milletimizin, Mehmetçiğimizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin aleyhine tavırları olduğunu anlamak için 500 metrelik kuyruk yeterlidir herhalde."

"Bir terör koalisyonu ile karşı karşıyayız"

Çelik, bölgede bir terör koalisyonu ile karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, bölge halkının barıştan yana olduğunu kaydetti.

Terör örgütünün en büyük zararı bölge halkına verdiğinin altını çizen Çelik, "PKK ve FETÖ dayanışma içerisinde bölgede zafiyetin oluşması için gayret gösteriyorlar ama ne milletimiz ne de güvenlik güçlerimiz buna fırsat verecek. Bölge halkının yıldığı bu ortamdan bölgeyi kurtaracağız." değerlendirmesinde bulundu.

"Terör örgütleri, destekçileriyle bölgede var olmaya çalışıyor"

Suriye sınırındaki gelişmelere dair soruyu cevaplayan Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) orduda büyük bir tahribat yarattığını dile getirdi. Çelik, "Buna rağmen bir ay sonra sınır ötesi harekât yapabilecek bir orduya sahip olduğumuz için çok gururluyuz." diye konuştu.

Çelik, Türkiye'nin bir terör örgütü kuşağı ile karşı karşıya bırakılmak istendiğini ancak buna fırsat vermeyeceklerinin altını çizerek, terör örgütlerinin yabancı militanlar ve destekçilerle bölgede var olmaya çalıştıklarını belirtti. Çelik, şöyle devam etti:

"DAEŞ nereden buluyor militanlarını? Yabancı. Ne işiniz var Suriye'de? PYD'ye bakıyorsunuz. Siz ne yapıyorsunuz? Nereden geliyor bu silahlarınız, nasıl oluyor ve ne yapmak istiyorsunuz? Anlamak mümkün mü? Mümkün. Ne olup ne bittiği çok net. Bunlar birbiriyle kanlı bıçaklı örgütler mi? Kişisel kanaatimi söylüyorum. Görüntüde kanlı bıçaklı örgütler. Nereden bu kanaate varıyorum? Biz Kobani olaylarını yaşadık. Kobani olaylarında birçok iftira yapıldı. Türkiye eğer o dönemlerde Suriye'ye girmiş olsaydı Türkiye aleyhine çok farklı değerlendirmeler yapılacaktı. Türkiye, Kobani'nin kurtarılması, orada yaşayan vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için, gelmek durumunda kalan 200 bin kişiye kucağını açtı. Zaman içerisinde DAEŞ'in oradan uzaklaştırılması için de her türlü lojistik desteği verdi."

"PYD'yi meşrulaştırma mücadelesi veriliyor"

DAEŞ'in bir bölgeyi işgal etmesinin ardından koalisyon güçlerinin desteğiyle YPG, PYD unsurlarının söz konusu bölgeyi DAEŞ'ten kurtardığını belirten Çelik, "Bu olay PYD'yi meşrulaştırma olayıdır. PYD orada nasıl meşrulaşır? Onun mücadelesi veriliyor. Süreç içerisinde müttefiklerimiz bile adım adım PYD, PYD, PYD... PYD adeta bir koalisyon unsuru haline getirilmeye çalışılıyor. Amaç çok nettir. 'Aynı amaca yönelik iki terör örgütü arasında bir tercih yapmayın' diyoruz ama ısrarla birileri hala birini tercih etmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ'in hepsi bir"

Türkiye'nin DAEŞ'i birçok alandan temizlediğini ve bunun alkışlanması gerektiğini vurgulayan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şikâyet, ses kimden geliyor? Türkiye'de HDP'den geliyor. Yahu siz değil miydiniz ki Kobani'de 'DAEŞ geldi, oradaki Kürt kardeşlerimizi imha ediyor, sahip çıkın' diyen. O zaman sahip çıktık. Peşmergeleri sınırımızdan gönderdik, her türlü desteği de verdik, vatandaşa da sahip çıktık. Bugün en önce sizin, hükümetin yanında yer almanız gerekmiyor mu? DAEŞ'i bir anlamda PYD bölgesinden uzaklaştırıyoruz. Aleyhimize sesini yükselten PYD, YPG, PKK ve Türkiye'de HDP. Bu çerçevede baktığımız zaman oynanan oyun çok net bir şekilde ortadadır. Oynanan oyun, Türkiye'nin bu bölgesinde bizim için güvenliksiz bir kuşak oluşturmak, terör örgütleri ile karşı karşıya bırakmak. Dikkat edin biz orada DAEŞ ile uğraşırken PKK, Türkiye içindeki eylemlerini hızlandırdı. Neden? Bizi içeride meşgul edip, DAEŞ'i oradan uzaklaştırmamak. Bizim tekrar geri dönmemiz için çeşitli oyunlar, taktiklerin peşinde olunduğunu görüyoruz. FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ... Hep birsiniz. Hepiniz aynı amaca hizmet ediyorsunuz. Türkiye üzerinde hesaplarınız var. Türkiye üzerinde hesabı olanlara maşa görevi görüyorsunuz."

"Sınırımızda oluşturulmaya çalışılan olumsuzlukları ortadan kaldıracağız"

Batılı ülkelerin yaşanan süreçteki tavırlarına ilişkin de Çelik, bu ülkelerin menfaatleri doğrultusunda bütün evrensel kriterleri bir kenara bıraktıklarını söyledi.

Türkiye'nin istikrarsızlaşmasının Batı adına olumsuz bir gelişme olacağını belirten Çelik, "Bu konuda çelişkilerle karşı karşıyalar. Ne yapmak istediklerini bilemiyorlar, politikalarını belirleyemiyorlar ama Türkiye'nin, başta Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, ortaya koymuş olduğu ilkeli siyaset bugün çok daha büyük bir şekilde kabul görmeye başladı. İnşallah sınırımızda oluşturulmaya çalışılan olumsuzlukları ortadan kaldıracağız." dedi.

Sünni, Süryani, Arap, Kürt, Türkmen gibi birçok farklı unsurun Suriye'de yaşadığına dikkati çeken Çelik, bütün bu unsurların huzur içinde yaşamasının, her unsurun hukukunun tanınması ile mümkün olacağını söyledi. Çelik, "Siz gelip de; Tel Abyad'ı, Rasulayn'ı, aşağı doğru inerken Arap bölgesini 'ben Kürtleştireceğim' derseniz, bu kabul edilecek bir şey değildir. Bırakınız Türkiye'yi; orada yaşayanların kabul edeceği bir şey değildir." diye konuştu.​