Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye ile Almanya arasında tarımsal ticarette hiçbir sorun yaşanmadığını ve iki ülke arasında 2 milyar dolara yakın bir tarımsal ticaret hacmi bulunduğunu bildirdi.
Bazı temaslarda bulunmak üzere Antalya'ya gelen Çelik, EXPO 2016 Antalya sergi alanında, Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Christian Schmidt ile görüştü.
Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Çelik, Alman mevkidaşı Schmidt ile EXPO 2016 Antalya bünyesinde bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
İki ülke arasında sorunlar bulunabileceğini ama bunların, dostane şekilde çözüme kavuşturulmasının önemli olduğunu dile getiren Çelik, "İki ülke arasında önemli çalışmalar var. Ayrıca birlikte yaptığımız çalışmalar da var. Tüm sorun alanlarımızı ve özellikle de bakanlıklarımızı ilgilendiren konuları ayrıntılı bir şekilde konuştuk. 15 Temmuz'u konuştuk, 2 Haziran Federal Parlamentonun kararını konuştuk, mültecileri, Türkiye AB ilişkilerini görüştük. İki bakanlık arasındaki son derece olumlu seyreden ilişkilerimizi değerlendirme imkânı bulduk." diye konuştu.
Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacminin 35 milyar dolara ulaştığını ve iki ülke arasında son derece önemli bağların bulunduğunu belirten Çelik, 3 milyon Türk vatandaşının Almanya'da yaşadığına, 4 milyon Alman turistin de Türkiye'yi her yıl ziyaret ettiğine dikkati çekti.
EXPO 2016 Antalya'ya katılan ülke sayısının 57 olduğuna değinen Çelik, "Almanya'nın katılımı son derece önemliydi. Sayın Bakan'ın bu katılım konusundaki gayretlerini biliyoruz. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Almanya EXPO'da üçüncü büyük bahçeye sahip olan ülke." dedi.
"EXPO, tüm talihsizliklere rağmen 4 milyon ziyaretçi sayısına ulaştı"
Çelik, Türkiye'nin zor bir yılı geride bıraktığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Başta Antalya'yı da direkt ilgilendirdiği için Rusya ile yaşadığımız kriz, en önemlisi 15 Temmuz darbe girişimi, terör olayları ve seçim, hepsini bir araya aldığımızda zor bir döneme denk geldi. Kapanışına doğru giderken EXPO 2016 Antalya, talihsiz bir döneme denk geldi. Buna rağmen dün itibarıyla ziyaretçi sayısı 4 milyona ulaştı."
Bütün olumsuz evrelere rağmen uluslararası kuruluşların, EXPO 2016 Antalya'nın EXPO'ların içerisinde en iyisi olduğunu açıkladıklarını vurgulayan Çelik, bunların güzel gelişmeler olduğunu belirtti.
2017 yılında Almanya'nın G-20 dönem başkanlığını üstlendiğini ve bu alanda da işbirlikleri olduğunu hatırlatan Çelik, bu çerçevede ocak ayında Berlin'de düzenlenecek toplantıya katılacağını bildirdi.
Bakan Çelik, "Almanya ile tarımsal ticaretimizde hiçbir sorun yaşamamaktayız, bu konuda 2 milyar dolara yakın bir tarımsal ticaret hacmimiz var. Sayın Bakan'la görüşmemizde hem deneyimlerimizi paylaşma hem de ticaret hacmimizi artırma konusunda karşılıklı görüşlerimizi de teyit ettik." dedi.
1990 yılında yapılan bir anlaşma ile tarım yürütme komitesinin düzenli toplantılarını bugüne kadar sürdürdüğüne ve 21 kez bir araya gelindiğine değinen Çelik, görüşmede imzalanmasına karar verilen, yeni alanları da içerecek bakanlıklar arasındaki işbirliği protokolünü ocak ayındaki toplantıya yetiştirmeye çalışacaklarını söyledi.
Bakan Çelik, 29 Ekim'de birçok sanatsal etkinliklerin, konserlerin olacağını belirterek, 30 Ekim'de de EXPO 2016 Antalya'nın kapanış törenini gerçekleştireceklerini kaydetti.
Türkiye ve Almanya, ilişkileri itibariyle hem Avrupa hem bölge için büyük önem taşıyan iki ülke"
Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Christian Schmidt de Türkiye'ye büyük bir memnuniyetle geldiğini, ziyaret sebebinin iki nedeni bulunduğunu, birincisinin Bakan Çelik ile görüşmek olduğunu kaydetti.
Sadece tarım politikalarını ön plana çıkaran değil, aynı zamanda genel siyasi konuları da önemseyen iki kişi olarak bir araya geldiklerinin ve görüşmelerini sürdürdüklerinin altını çizen Schmidt, Türkiye ve Almanya'nın eşit düzeyde görüşen ve ilişkilerinin hem Avrupa hem bölge için büyük önem taşıyan iki ülke olduğunu anlattı.
Türkiye'de, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimine değinen Schmidt, darbe teşebbüsünü engellerken hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.
Schmidt, şöyle konuştu:
"Almanya olarak, burada yeniden hukuk devletinin ve anayasaya saygının yerleştirilmiş olmasından, bu düzeni yıkma teşebbüsüyle gerçekleşmiş olan bu olayın başarısızlığa uğramış olmasından tabii ki mutluluk duyuyoruz. Şiddete başvurarak böyle bir olayın gerçekleşmiş olması kabul edilemez. Bu olaydan sonra Türkiye'de yeniden anayasaya saygının, hukuk düzenine saygının tesis edilmesinden dolayı da tebriklerimi sundum."
Schmidt, geçen yıl Türkiye'de yaşanan üzücü terör olaylarını ve bu olayların bıraktığı izleri de görüştüklerini ifade ederek, bu olaylarda, Türkiye'nin güzelliklerini tanımak için gelen 12 Alman turistin de aralarında bulunduğu birçok suçsuz insanın hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
"Terörle mücadele ortak bir görevimiz"
Toplantıda, terörle mücadelenin ortak yapılması gerektiğini yeniden teyit ettiklerinin altını çizen Schmidt, "Bu bağlamda, çağdaş Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, bizim de saygı duyduğumuz bir sözüne atıfta bulundum. 'Yurtta barış, dünyada barış' sözü hepimizin göz önünde bulundurmamız gereken önemli bir sözdür." diye konuştu.
"Ermeni iddiaları konusunda diyaloğun gerekliliği konusunda görüş birliğimiz oldu"
Schmidt, Alman Meclisinin 1915 olaylarına dair Ermeni iddialarını tanımasıyla ilgili şunları kaydetti:
"Sayın Bakan ile Alman Parlamentosunda çıkarılan Ermeni Yasasını da görüştük. Sayın Çelik'e teşekkür ediyorum, gerçekten bu konuda görüşmelerin ve diyaloğun gerekli olduğu konusunda görüş birliğimiz oldu. Bu görüşmelere tarih bilimcilerinin de katılması gerektiği konusunda hemfikiriz. Yapıcı görüşleri için de teşekkür ediyorum. Bu yasanın kesinlikle Türk halkına veya şu anki Türk hükümetine yönelik rencide edici bir yasa olarak tasarlanmadığını, öyle bir niyetin olmadığını kesinlikle ifade ettik. Bu yasa Almanya'nın da geçmişiyle yüzleşme, hesaplaşma deneyimleri göz önünde bulundurularak, burada geleceğe yönelik bir düşünce ve tartışma bağlamında düşünüldü. Bu tartışmaları gelecekte de sürdürmeliyiz. Bunlar bizleri ayrıştırıcı tartışmalar olmamalı. Türk tarafının da bir önerisi olarak örneğin, Ermeni tarafının da katılımı olan görüşmelerin sürdürülmesi ve başlatılması, bütün tarafların katkısıyla."
Dünyada gıda ve tarım alanında halledilmesi gereken sorunlar olduğunu ve bu konuda bütün ülkelere çok büyük görev düştüğünü belirten Schmidt, Türkiye'ye çok sayıda mülteciye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
"Ülkelerin toprak bütünlüğünü dikkate alarak oralarda istikrarı sağlamak terörü önlemenin ilacıdır"
Her iki bakan, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladılar. Gazetecilerin, Erciş Belediye Meclis üyesi ve Latifiye Mahallesi Muhtarı Mehmet Şerif Doğu'nun PKK'lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirmesi ve bugün Gaziantep'te meydana gelen terör saldırısıyla ilgili soruları üzerine Çelik, dünya kamuoyunun ağırlıklı olarak Irak ve Suriye'de yaşanan olaylarla ilgilendiğini, oysa Türkiye'nin 30 yılı aşkın süredir terörle mücadele ettiğini söyledi.
Türkiye'nin terör nedeniyle çok ciddi kayıplar verdiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Gaziantep ve Van'da meydana gelen bu olaylar yeni şehitlerimizi ortaya çıkardı. Allah'tan rahmet diliyorum. Orada tabii ki bataklık belli. Yani siz sınırlarımızın dışındaki bu bataklığı sürdürdüğünüz sürece takdir edersiniz ki buradan terör ve terörist üremeye devam edecektir. Onun için öncelikle o ülkelerin toprak bütünlüğünü dikkate alarak oralarda istikrarı sağlamak bu işin ilacıdır. Eğer dünya bu istikamette bir çalışmayı ortaya koymayacaksa, 100 yıl önceki gibi masa başında cetvel alıp hala taksimatların peşinde gidecekse bu sorunların daha da büyüyeceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok."
Suriye bölgesinde yaşayan insanların demografik özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini de vurgulayan Çelik, Kobani'de yaşayanların büyük bölümünün Kürt, Tel Abyad'da yaşayanların ise Arap olduğuna dikkati çekti.
Bu yapıları dikkate almadan şerit oluşturmanın, var olan sorunlara yeni büyük sorunlar kattığını ifade eden Çelik, "Bundan da en büyük zararı Türkiye görecektir, Türkiye görmektedir. Onun için biz dünyaya haykırıyoruz, 'teröristin seni beni olmaz.' Hep birlikte terörün karşısında durmamız lazım ama dışımızdaki bu bataklığa dönük olarak, mutlak suretle bütün demografik yapıları ve bütün sosyolojik gerçekleri dikkate alarak, oralarda yapılacak operasyonlar buna göre dikkat edilerek, yapılması gerekiyor." açıklamasında bulundu.
"Terör, ortak mücadele etmemiz gereken bir husus"
Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Christian Schmidt de bu tür korkunç olayları kınadıklarını ve büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Schmidt, "Gaziantep'i ben de daha önce ziyaret ettim. Almanya Başbakanı Angela Merkel de daha önce Gaziantep'e gitti. Bu temaslarımız ışığında tekrar bu olaylar nedeniyle yaşanan acıları paylaşıyoruz." diye konuştu.
"Terör, ortak mücadele etmemiz gereken bir husus. PKK biliyorsunuz Almanya'da bir terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle bu tür olayları önlemek için elimizden geleni yapmak zorundayız" diyen Schmidt, Alman vatandaşlarının da Türkiye'deki bir saldırıda hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Schmidt, Almanya'da geçen hafta içinde DEAŞ tarafından hazırlanan bir saldırının önlendiğini, bunun uluslararası işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.
"Antalya, EXPO'ya çok yakıştı"
Basın toplantısının ardından EXPO 2016 Antalya sergi alanında, Bakan Çelik ile Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Christian Schmidt, VIP Salonu'nda ziyaretçi defterini imzaladı, ardından karşılıklı hediyeler takdim edildi.
Golf araçlarıyla sergi alanını gezen Bakan Çelik ile Schmidt, EXPO Kulesi'ne çıkarak, alanı izledi. Ardından, Osmanlı Bahçesi'ndeki çeşmeyi ve alandaki bitki heykellerini inceledi.
Almanya bahçesinde düzenlenen "Almanya Milli Günü Kutlama" programına katılan Çelik, burada yaptığı konuşmada, Antalya'nın turizm, tarım, kültür ve tarih şehri olduğunu belirterek, EXPO 2016 Antalya'nın Antalya'ya, Antalya'nın da EXPO'ya çok yakıştığını ifade etti.
Çelik, ülke bahçeleri başta olmak üzere, uzun mesaili çalışmalar neticesinde muazzam eserin ortaya çıktığını vurgulayarak, 2016 yılının bin bir türlü talihsizliklerle kendilerini karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
Birçok olumsuzlara rağmen, EXPO 2016 Antalya'nın başarılı bir şekilde devam ettiğini anlatan Çelik, sergi alanını 4 milyon yerli ve yabancı ziyaretçinin gezdiğini bildirdi.
Çelik, EXPO'nun başarısının her yerde ifade edildiğine dikkati çekerek, "EXPO'da ülke bahçeleri, ülke çiçekleri, ülke bitkileri yan yana, bize mesajlar veriyor. Bitkiler, bahçeler, ülkeler yan yana; demek ki birlikte yaşanabiliyor. O halde 'Bu kavgalar, bu çatışmalar neden' diye bize tabiat ve bitkiler haykırıyor. Duyan kulaklar için bunun bir anlamı var, eğer kulaklar sağırsa tabii ki bitkilerin bize söylemeye çalıştığını anlamak çok zor." diye konuştu.
"Almanya'da 3 milyon Türk vatandaşı yaşıyor"
16 Ekim'in Dünya Gıda Günü olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, şunları söyledi:
"Dünyada insanlık gıdaya erişme konusunda çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Açlık var, 800 milyon insan aç. Bir milyar insan yoksul, neredeyse dünyanın nüfusunun üçte biri gıdaya erişim ve gıda elde etme açısından çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Tarıma ve tabiata duyarsızlığın önümüzde daha büyük sorunlar çıkaracağını hiçbir zaman unutmamalıyız."
Çelik, dost ve müttefik ülke Almanya'da 3 milyon Türk vatandaşın yaşadığını belirterek, Antalya ve Almanya arasında muazzam bir bağ kurulduğuna dikkati çekti.
Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Christian Schmidt de 15 Temmuz darbe girişiminde ve bütün terör olaylarında hayatını kaybedenleri anarak, savaş bölgelerinden kaçan mültecilerle ilgili sorunların halledilmesinin ne kadar zor olduğunu bilen iki ülke olduklarını kaydetti.
Bakanlar, konuşmaların ardından Almanya'nın bahçesi ziyaret ederek, milli gün kutlamaları kapsamında verilen kokteyle katıldı