T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bakan Eker, "Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırmasının" sonuçlarının tanıtım toplantısına katıldı

Yayın Tarihi : 9.06.2014

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırmasının" sonuçlarının tanıtım toplantısına katıldı.


Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer ile kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla "Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırmasının" sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan Bakan Eker, geçmişte sadece kilolu erişkinlerden bahsedilirken bugün obez çocuklardan söz edilir duruma gelindiğine dikkati çekti.


Bir yandan ekonomi büyürken bir yandan şehirlere göçün arttığını, bunun da şehir insanının bütün hayat felsefesini gözden geçirmesini gerektirdiğini anlatan Bakan Eker, "Modern hayattaki imkanları, konforu nimet olarak değerlendiriyoruz. Aslında nimet gibi görünen bu konfor kısa sürede külfete dönüşüyor" diye konuştu. Yemek pişirmenin modern hayatla bir sanayiye dönüştüğünü ve bunların cazip hale getirilmesi için reklamların devreye girdiğini belirten Bakan Eker, "Çocuklarımızın bugün karşı karşı olduğu temel meselelerden biri bu. Çocuklarımıza süt içirmeye çalışıyoruz ama ne süt ne ayran ne de diğer doğal içeceklerin hiç birisi, televizyonlarda çokça reklamı yapılan gazlı, asitli, şekerli, boyalı içeceklerle rekabet edemiyor. Burada annelere babalara çok iş düşüyor. Hayat tarzımızı gözden geçirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.


 "Acıkmadan yemeyiniz, doymadan kalkınız"


Kendisine yöneltilen "Kilonuzu nasıl muhafaza ediyorsunuz?" sorusuna "Nefsin gıda ile imtihanı. Hepsinden yerim, hepsini yemem" yanıtını verdiğini aktaran Bakan  Eker, Hz. Muhammed'in bundan 1400 yıl önce "acıkmadan yemeyiniz, doymadan kalkınız." sözleriyle çok doğru bir reçete verdiğini söyledi.


İnsanların gıdayla ilişkilerini yönetmeleri gerektiğini vurgulayan Bakan Eker, bu konunun multi disipliner olduğunu, bu nedenle bakanlıklardan sivil toplum örgütlerine, üniversitelerden diğer kuruluşlara kadar işbirliği içerisinde çalışmalar yapılması gerektiğine işaret etti. Türkiye'ye gelen 30 milyondan çok turistin konakladığı, "herşey dahil" sistemde işletilen otellerdeki israfın çok önemli boyutlara ulaştığının altını çizen Bakan Eker, "Yüreğimiz hem parçalanıyor hem üzülüyoruz. Orada tüketilen, israf edilen yemeğe bakın ve dünyada açlıktan ölen insanların durumuna bakın. Bir milyar insan aç, bir milyar insan obez. Bir kısmı açlıktan, bir kısmı tokluktan kıvranıyor. Ne yapabiliriz, onun hesabını yapmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.


Bakanlığının hazır yiyeceklerin, endüstriyel gıdaların içerisinde bulunan tuz ve diğer maddelere yönelik incelemelerde bulunduğunu da bildiren Bakan Eker, bu çalışmanın zaman içerisinde tamamlanacağını belirtti.


"Hiçbir şey sağlıklı bir nefes kadar değerli değil"


Bakanlığının çalışmalarına da değinen Bakan Eker, düzenlemelerle ekmekteki tuz ve kepek oranlarını azalttıklarını, ekmeklik unda tam buğdaya doğru bir yönelmenin gerçekleştiğini anımsattı. Bakan Eker, "Ağustos ayında yeni düzenlemeler yapıyoruz. Salçada tuz oranını azaltıyoruz. Salçaların tuz içeriği olduğundan yüzde 64 daha az olacak. Peynirde ve fermente zeytinde tuz azalacak. Meyve sularında ilave şeker kullanımını yasaklıyoruz. Halen meyve sularında litrede 150 gram şeker kullanılıyor. Bunları yasaklıyoruz" diye konuştu. Obezite ile mücadele için Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurum kuruluşlarla çalıştıklarını anlatan Eker, "hiçbir şey sağlıklı bir nefes kadar değerli değildir" ifadesini kullandı. Çocukların evin kültürünü aldığını, anne ve baba ne yer, ne içerse çocukların da öyle beslendiğini ifade eden Bakan Eker, öte yandan teknolojik ürünlerin sağlığa etkilerine de dikkati çekerek, bunların kullanımı konusunda da dikkatli olunması gerektiğini belirtti.