T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bakan Eker; “Türkiye'nin bütün bölgelerinden toplam 800 tür geofit topladık”

Yayın Tarihi : 12.09.2014

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Beykoz'da kurulan Bitkisel Biyoçeşitlilik ve Geofit Araştırma Merkezi'nin tanıtım toplantısını gerçekleştirdi.  Türkiye'nin bütün bölgelerinden toplam 800 tür geofit topladıklarını belirten Bakan Eker, bunun için 350 bin kilometre yol katettiklerini söyledi.


Beykoz'da kurulan Bitkisel Biyoçeşitlilik ve Geofit Araştırma Merkezi'nin tanıtım toplantısında konuşan Bakan Eker, tarımın biyoloji, ekoloji ve ekonomi olarak 3 temel disiplini olduğunu söyledi. Türkiye'nin endemik bitki türü varlığına dikkati çeken Bakan Eker, şunları kaydetti: " Türkiye gerek biyoçeşitlilik anlamında gerekse endemik bitki türü açısından dünyanın en zengin coğrafyalarından birisi. Bizim kaydettiğimiz 4 bin 200 tür endemik bitki var. Biz bunları hem muhafaza altına alalım, koruyalım, hem de muhafazası kendi doğal alanında mümkün olmayanları koruma amaçlı belli yerlere transfer edip, orada onları yaşayacağı şartları oluşturalım, sonra bunları ıslah edelim, bunlardan yeni çeşitler elde edelim, bir de bunu hem şehrin estetik değerlerine ilave bir değer katsın hem de ekonomik ve ticari anlamda daha çok gelir getirsin diye bir proje hazırladık." dedi.


Geofit yani yumrulu ve soğanlı bitkilerinin endemik varlığın bir parçası olduğu bilgisini veren Bakan Eker, bunun için Bakanlık kararıyla "Türkiye geofitlerini koruma ve geliştirme projesi" adı altında "Geofit Araştırma Eğitim Merkezi" kurduklarını hatırlattı. Yalova'da yapımı seraya işaret eden Bakan Eker, bu serada tabiattan toplanan geofit türlerinin muhafaza edildiğini, yetiştirildiğini ve geliştirildiğini aktararak şu bilgileri verdi: "Bu merkez Yalova'da sürüyor. Şu an içinde bulunduğumuz Eski Beykoz Fidanlığı'nda da yaklaşık 600 dekar alan var. Bunun orman olan kısmı, orman olarak muhafaza edilmeye devam edecek, geri kalan yaklaşık 150 dekar alanda bir eğitim merkezi kuruyoruz. İkinci olarak tabiattan topladığımız 800 tür ve çeşit geofitin çoğaltımını yaptık, onların her birinin birer çeşidini buraya getiriyoruz. Gerek açık alanlarda gerekse hazırlanacak uygun yerlerde hem sergilenecek hem yetiştirilecek hem de bunların melezlenme ve ıslah çalışmaları yapılacak. 800 çeşit geofiti Türkiye coğrafyasından topladık. 350 bin kilometre yol katettik." diye konuştu.


"200 yeni tür geliştirdik"

Bakan Eker, Türkiye'nin dört bir yanından geofit toplandığının altını çizerek, "Hakkari'nin yaylarından da Antalya'dan Toroslar'dan da topladık. 10 senedir bunların ıslahı üzerinde çalışıyoruz, 200 yeni tür geliştirdik. Bu 200 çeşidin tescil işlemleri yıl sonuna doğru tamamlanıyor. Islah edilenlerle birlikte bin çeşit geofitle, geofit türü açısından dünyanın en zengin ılıman bölge, ılıman iklim geofit bahçesini oluşturuyoruz" dedi. Bundan sonraki süreçte, gerek muhafaza gerek ıslah, gerek ticarileştirilmede yeni safhaların kendilerini beklediğini ifade eden Bakan Eker, "Bu Beykoz'daki merkez de bu amaçlara uygun olarak dizayn edildi" dedi

 

"Geofitin toplam araştırma bütçesi 10 milyon lira"

Kentleşmenin gerektirdiği zorunlu ya da zorunlu olmayan bir takım yatırımlar dolayısıyla, tabiattaki varlıkların zaman içinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirten Bakan Eker, tabiattan çeşit toplama işlemi sırasında bazı türlerin yok olmak üzere olduğunu gördüklerini anlattı. Bu anlamda yapılan uluslararası kaçakçılıkları da hatırlatan Bakan Eker, lalenin yurt dışına götürülme süreci ve sonrası için değerlendirmelerde bulundu. Mehdi Eker, tıpkı 21. yüzyılda da bazı türlerin kaçak yollarla yurt dışına çıkarılması gibi girişimlerin olabileceğini, bunlarla mücadele etmenin yolunun da yetiştirme, geliştirme ve ıslah etme çalışmalarından geçtiğini söyledi.


"Avrupa'nın 2. büyük milli botanik bahçesini 2015 yılında açacağız"

Bakan Eker, Bitkisel Biyoçeşitlilik ve Geofit Araştırma Merkezi'nde 27 teknik personelin görev yapacağını bildirdi. Ankara'da hizmete açılan Tohum Gen Bankası'nda 250 bin çeşit tohumun muhafaza edilebildiğini aktaran Bakan Eker, Ankara'da kurulacak olan Avrupa'nın 2. büyük milli botanik bahçesinin de birinci aşamadaki bütün binalarının ve hizmet unsurlarının 2015 yılı içerisinde açılacağını, bunun da Türkiye'nin ilk uluslararası standartların tamamını karşılayan botanik bahçesi olacağını söyledi. Türkiye'nin tarihinde ilk kez 2016 yılında Expo'ya ev sahipliği yapacağını hatırlatan Bakan Eker, Expo'da temanın "Çiçek ve çocuk" olacağını, bin 100 dekar arazide hazırlıklarının yapıldığını anlattı.


Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Eker, bitki çeşitlerinin kaçak yollarla yurt dışına çıkarılmasının para cezası olduğunu belirterek, Bakanlık olarak biyoçeşitliliği korumak için yaptıkları çalışmalarla bu kaçakların önüne geçmeyi hedeflediklerini söyledi. Mehdi Eker, Expo'da sembol çiçeğin şakayık olacağını belirterek, bu bitkinin latince adı "Paeonica Turcica"da yer alan Türk ismine işaret etti. Bu ıslah çalışmalarının, geliştirilen yeni çeşitlerin sayısının artmasının ithalatın azalmasına ne kadar katkı sunacağının sorulması üzerine Eker, "Amacımız kendi varlıklarımızı geliştirip kendi ihtiyacımızın büyük kısmını buradan karşılamak. Olmayanları yurt dışından alabiliriz, orada olmayanları buradan verebiliriz. Bunların hiçbiri, kimseden bir şey almam anlayışıyla olmaz. Amaç sadece Türkiye'deki varlığı korumak muhafaza etmektir" yanıtını verdi.


Bakan Eker, geofitin toplam araştırma bütçesinin 10 milyon lira olduğunu söyledi. Bakanlık tarafından yapılan bu çalışmaların Türkiye ekonomisine katkısına ilişkin bir soruyu ise Bakan Eker, şöyle yanıtladı: "Örnek teşkil etmesi açısından söylüyorum, Yalova'daki TİGEM işletmemizi iç ve dış mekan süs bitkisi yetiştiren firmalara kiraya verdik. 30 yıllığına kiraya verdik ve onların 5 yıl içindeki üretmeyi planladıkları çiçek değeri 150 milyon dolar. Bu bir fikir verebilir. Geofit türleri kıymetli bitkiler, değeri talebe göre, satacağınız pazara göre değişiyor, bunların ayrıca hesaplanması lazım. Her halükarda yüz milyonlarca dolar değer üretecek ve ticari değeri olacak bir üretimden bahsediyoruz." dedi.