T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bakan Eker, “Yeniden umudu ve barışı konuşmaya başladık”

Yayın Tarihi : 26.09.2014

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivaline katıldı. Festival kapsamında çeşitli etkinliklere katılan Bakan Eker, burada yaptığı konuşmada "Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 2005 yılında Diyarbakır'a geldiğinde, 'Kürt sorunu vardır, bu benim sorunumdur ve ben bu sorunu çözeceğim' dedikten sonra hep adım adım barışı inşa ettik. Bu şehir barışı çok özledi. Bu nedenle bu süreci hiçbir provokasyona aldırmadan, güzel bir geleceğe doğru hep birlikte götüreceğiz." şeklinde konuştu.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği tarafından düzenlenen "Kültür ve Karpuz Festivali" kapsamında Bakan Eker ve Vali Hüseyin Aksoy'un da katılımı ile kortej yürüyüşü düzenlendi. ​Gevran Caddesi'nde başlayan ve Atatürk Stadyumu'na kadar süren yürüyüş develer, karpuz kostümlü ve yöresel giysili gençler ile faytonların da katılımı ile karnaval havasında geçti. 

Stadyumda devam eden etkinliklerde Bakan Eker ve Vali Aksoy, bölgedeki illerden getirilen yöresel ürünlerin sergilendiği stantları gezdi. Daha önce ağırlık yarışmasında dereceye giren karpuzlarla ilgili bilgi alan Bakan Eker, yetiştiricileri kutladı. 

Bakan Eker, törende yaptığı konuşmada, kadim şehir Diyarbakır'ın onlarca medeniyeti besleyip büyüttüğünü, on binlerce yıldır bu topraklarda insanlığın, yerleşik hayata geçtiği ilk dönemden itibaren medeniyetler inşa ettiğini söyledi.

Diyarbakır'ın zengin ve kadim kültürünün bir tek ürüne sığmayacak kadar büyük olduğunu vurgulayan Bakan Eker, coğrafya ve iklimin gerektirdiği ihtiyaçların karşılanmasında meyan şerbeti gibi karpuzun da önemli bir ürün olduğunu dile getirdi. 


"Dinleri ayrı insanlar bile kirvelik bağı ile akraba ve dost oldular" 

Bakan Eker, Diyarbakır'da hem mimarlık felsefesi açısından hem sosyal barışın mimari projelerinin nasıl hayata geçirilebileceğine dair eşsiz örneklerin bulunduğuna işaret ederek, ilde binlerce yıl Kürt, Türk, Süryani, Ermeni, Keldani, Arap ve Musevi'nin barış içinde yaşadığına dikkati çekti. 

"Bu şehirde yaşayan ve dinleri ayrı olan insanlar bile kirvelik gibi bir akrabalık bağı kurmak suretiyle birbirleri ile akraba ve dost oldular. Binlerce yıldır bir medeniyet tasavvurunun unsuru ve parçası olarak barışı burada ihya ettik" diyen Bakan Eker, şunları kaydetti:

"5 kilometre uzunluğundaki Surlara havadan bakıldığında bir insan kalbine benzer. O kalbin sokaklarında, damarlarında barış dolaşır. Zenginler ve fakirler yan yana aynı sokakta bitişik evlerde yaşar. Ne zaman ki barışın şifrelerini unuttuk, farklılıklarımızı ortadan kaldırmaya ne zaman başladık, işte o zaman bu topraklarda gözyaşı, hüzün ve ıstırap oldu." dedi. 


"Şimdi barış zamanı" 

Bakan Eker, Diyarbakır'ın son 30 yılında çok acılara şahit olunduğunu, çok gözyaşı döküldüğünü ifade ederek, bu nedenle barışın ne demek olduğunu yine en iyi bilenlerin Diyarbakır'da yaşayanlar olduğunu vurguladı. "30 yılı aşkın süredir bu kentin değerlerini hatırlayamaz olduk. Bu ilin güzelliklerini unuttuk. Çünkü bu şehrin gündeminde kavga, şiddet, terör, taş atma, gözyaşı, acı ve ıstırap oldu" ifadelerini kullanan Eker, bu şehrin küller altında kalan güzelliklerinin işin uzmanları gelip o külleri eşince ortaya çıktığını belirtti. 

Bakan Eker, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan 2005 yılında Diyarbakır'a geldiğinde, 'Kürt sorunu vardır, bu benim sorunumdur ve ben bu sorunu çözeceğim' dedikten sonra hep adım adım barışı inşa ettik. Yaklaşık 2 yıldır bir sürecin içindeyiz. Bu, barışın, kardeşliğin, dostluğun ve çözümün sürecidir. Artık biz bu şehrin güzelliklerini hatırlamanın, şehri güzelliklerle tanıtıp anlatmanın zamanın geldiğini düşünüyoruz. Prof. Mustafa İsen'in yaptığı araştırmaya göre Osmanlı topraklarındaki 211 yerleşim yeri içinde en fazla şair yetiştiren 5. büyük şehrin Diyarbakır olduğu belirlenmiş." 


"Bu süreci güzel bir geleceğe doğru hep birlikte götüreceğiz" 

Küçüklüğünde duyduğu, kitaplarda okuduğu, 2011 yılına kadar da görmediği şekilde bir gösterinin bu şehirde asırlarca varolduğunu iyi bildiğini dile getiren Bakan Eker, bu festival ile Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutan değerlerinin yeniden hatırlanmasına vesile olduklarını söyledi. 

Bakan Eker, bu kültür festivali ile değerleri tekrar hatırlamak, hafızalara taşımak ve geleceğimiz olan çocuklara öğreterek ilin güzelliklerini tüm dünyaya tanıtma fırsatı bulduklarına dikkati çekerek, şunları dile getirdi: 

"Bu şehir barışı çok özledi. Bu şehir barışın tadını, lezzetini herkesten daha iyi biliyor. Bu şehir acıyı, ağrıyı, yürek sızısını herkesten daha iyi biliyor. Bu nedenle bu süreci inşallah hiçbir provokasyona aldırmadan, hiçbir sabotaj girişimine prim vermeden güzel bir geleceğe doğru hep birlikte götüreceğiz. Hepimiz bu şehirde gelecekle ilgili güzel türküler söylemeliyiz, buna hazırlanıyoruz." dedi. Bakan Eker, konuşmasının sonunda festivalin düzenlenmesinde emeğe geçenlere teşekkür etti. 

Konuşmaların ardından karpuz yarışmasında dereceye girenler para ve altın ile ödüllendirildi. İki kategoride gerçekleştirilen yarışmada 62 kilo 400 gram ağırlığındaki karpuzu yetiştiren Hamit Atlı, 54 kilo 300 gram ağırlığındaki karpuz yetiştiricisi Abdullah Yaldız ile birinciliği paylaştı.

 

"Bakan Eker'den Kürtçe Mevlid-i Şerif"

"Kültür ve Karpuz Festivali" kapsamında Atatürk Stadı'nda bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinliğe, Bakan Eker, Vali Hüseyin Aksoy, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Süleyman Hamzaoğulları ve Oya Eronat, İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ile çok sayıda vatandaş katıldı. 

Etkinlikte, Karpuz Ağırlık Yarışması'nın ödül törenin ardından, sanatçı Rojin, Türkçe ve Kürtçe seslendirdiği parçalarla konser verdi. Konserin ardından sahneye çıkan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, "kardeşlik ve barış" temalı gösteri sundu. Topluluk, vatandaşlar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. 

Daha sonra sahneye çıkan Bakan Eker, semazenler eşliğinde Kürtçe Mevlid-i Şerif okudu. Bakan Eker'i izleyiciler uzun süre ayakta alkışladı. 

Etkinlik, Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan'ın, sahneye çıkıp tebrikleri kabul etmesinin ardından sona erdi.