T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

2016 yılı tahmini fındık rekoltesi 468 bin ton

Yayın Tarihi : 12.07.2016

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 2016 yılı tahmini fındık rekoltesini 468 bin ton olarak açıkladı.

Çelik, Bakanlıkta düzenlediği toplantıda, fındığın özellikle Karadeniz bölgesinin temel geçim kaynağı olduğunu söyledi. Türkiye'de 702 bin hektar alanda fındık yetiştirildiğini belirten Çelik, "Son 6 yıllık dönemdeki ortalama fındık üretimimiz yıllık olarak 550 bin ton civarında gerçekleşmiş bulunmaktadır. Ülkemizde dünya fındık üretiminin yüzde 68'i gerçekleştiriliyor ve tarımsal ürün ihracat gelirlerimizin yaklaşık yüzde 15'ini fındık oluşturuyor. Fındıktan 2014-2015 yıllarında 2,8 milyar dolarlık bir ihracat geliri elde etmiş bulunuyoruz." dedi.

Fındığın Türkiye için stratejik bir ürün olduğunun altını çizen Çelik, şubat ayında Karadeniz bölgesinde sektörün tüm tarafları ile bir araya gelerek gerçekleştirdikleri toplantıda, fındıkla ilgili gelinen nokta ve alınması gereken önlemlere dair kararlar aldıklarını hatırlattı. Bu toplantıda fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, fındığa olan mevcut desteğin devam etmesi, üreticiler aleyhine ortaya çıkabilecek spekülatif gelişmelerin önüne geçmek adına fındık borsalarının geliştirilmesi, üreticinin elindeki fındığı dilediği zaman uygun pazar şartlarında piyasaya sürmesini sağlayacak lisanslı depoculuğa geçilmesi ve fındık daire başkanlığı kurulmasına yönelik kararları sektörle paylaştıklarını anlatan Çelik, "Bu toplantıda rekolte konusunu da değerlendirdik. Rekolte 3 kaynaktan açıklanıyordu ve böylece rekolteyi açıklayan her birim kendi lehine olacak bir açıklamayı kamuoyuyla paylaşıyor, üretici de 3-4 çeşit rekolte tahminiyle karşı karşıya kalıyordu. Bu da üreticinin aleyhine bazı gelişmelere neden oluyordu. Bundan sonra rekolte açıklamasını, Bakanlık olarak temmuzun ilk yarısında tek elden biz yapalım dedik." diye konuştu.

"Çeşitli şartlardan dolayı rekoltede geçen yıla göre azalma var"

Çelik, geçen yıl fındık rekoltesinin 646 bin ton olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, bu yıl bazı dezavantajlı durumlar yaşandığını dile getirdi. Bitkinin bir yıl ürün verip, bir yıl dinlenmeye çekilmesi (periyodisite), sürgün döneminde yaşanan fırtına, bazı kesimlerde görülen don, tozlaşma dönemindeki olumsuz iklim şartları, külleme, bakteriyel yanıklık, kozalak akarı gibi doğal durum, hastalık ve zararlıların etkileri nedeniyle rekoltede 2015'e göre %28'lik bir azalma meydana geldiğine dikkati çeken Çelik, ağustos ayından itibaren fındıkta hasadın başlayacağını belirtti.

"Çotanakların olgunlaşması nedeniyle Mayıs'taki ilk tahmine göre rekolte düşük belirlendi"

Çelik "2016 fındık üretim sezonu 1'inci rekolte tahmini açıklamasını Mayıs ayında yapmıştık. Bu dönem çotanakların yeni olgunlaştığı bir dönemdi. Bakanlığımız taşra teşkilatının gözleme dayalı çalışması neticesinde tahmin edilen bu rakamı TÜİK ile paylaşmıştık. Fındık üretimine izin verilen 16 ilde Fındık Rekolte Tahmin Komisyonları tarafından Haziran ayı içinde ise esas sayım yapıldı. Bu sayım esnasında, rekolteyi etkileyebilecek etkenlerin büyük oranda ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla çotanak içinde meyve oluştuğu için bu tahmin artık kesin bir tahmindir." diyerek çotanak sayımına göre yapılan bu çalışma sonucunda 2016 yılı fındık rekoltesinin 468 bin olarak tespit edildiğini açıkladı.

Rekoltenin geçen yıla göre bu yıl düşük çıkmasında periyodisidenin yanında don ve benzeri olayların da etkili olduğunu tekrar hatırlatan Çelik, sektördeki kargaşanın önüne geçmek adına Bakanlık olarak rekoltenin açıklanmasını önemli bulduğunu belirterek  artık önümüzdeki yıllarda fındık üreticisinin bu tür sorunları yaşamayacağı ümidi içerisinde olduklarını ifade etti.

"Fındık fiyatlarının önümüzdeki dönemde yüksek olacağı izlenimi var"

Bakan Çelik, sürekli diyalog halinde oldukları sektör temsilcileriyle yapılan değerlendirme ve alınan kararlar çerçevesinde fındık üreticilerinin sorunlarını çözmek için önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Piyasa şartlarını dikkate aldığımızda fiyatlar, arz talep dengesine göre oluşuyor. Arz fazlaysa fiyatlarda ister istemez bir düşüş oluyor. Geçen yıl rekoltenin yüksek olmasını fırsat bilenler, fiyatlarda inişli çıkışlı bir dönem yaşanmasına neden oldular. Ama 2016 yılı itibarıyla aksi bir durum olacağı görülüyor. Üreticimiz çok yüksek oranda taleple karşı karşıya kalacak. Dolayısıyla fiyatların yüksek olacağı izlenimi söz konusu. Ama biz sektörün sorunlarıyla yakinen ilgilenmeye devam edeceğiz. Stabil bir şekilde önlerini görecekleri bir piyasanın oluşması yönünde ve piyasada spekülatif oyuncular söz konusu ise onlarla da mücadele ederek, bu konudaki haksızlıkları ortadan kaldıracak çalışmaları yapacağız."

"Rusya ile ilişkilerde kısa süre içerisinde olumlu gelişmeler olacak"

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çelik, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde gelinen son duruma yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, Rusya'nın gıda ürünlerine uyguladığı ambargolara değinerek, "Keşke tarım sektörüne yönelik bu uygulamalar yaşanmasaydı. Ama geneli itibarıyla Rusya birtakım ambargolar ve kısıtlamalar uygulayarak üreticilerin mağduriyet yaşamasına neden oldu. Önümüzdeki dönemde sıkıntıların giderilmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Atılması gereken adımları karşılıklı atma noktasında olduğumuzu söylemeliyim. Her iki tarafın da bakışı, sorunları ortadan kaldırmaya dönük olduğu için kısa süre içerisinde olumlu gelişmeler olacağını söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

100 bin baş hayvan alımıyla ilgili ihale

Çelik, ESK'nın önemine değinerek, sütle ilgili ciddi adımlar atıldığını söyledi. Bakanlar Kurulu'nun ESK'ya 400 bin baş hayvan ithal etme yetkisi verdiğini hatırlatan Çelik, "2 Temmuz'dan itibaren yalnız ESK tarafından hayvan ithalatının sıfır gümrükle gerçekleştirileceği bir döneme girmiş bulunuyoruz. 100 bin baş hayvan alımıyla ilgili 4 Temmuz itibarıyla ihaleye çıkıldı ve talepler alındı. Teklifler alınacak ve en uygunu hangisi ise onu değerlendireceğiz." diye konuştu.

Ramazan Bayramı öncesi Avrupa'dan 15 bin baş kesimlik hayvanla ilgili yapılan ihalenin sonuçlandığına değinen Çelik, "İlk partisi bugün ülkemize girmiş olacak. Ayrıca daha önce karkas et olarak 10 bin ton et AB'den ülkemize girmiş bulunuyor. Bu anlamda sıkıntı yok. Sistem bu ay içinde daha sağlıklı biçimde ESK tarafından oturtulmuş olacak. Piyasadaki fiyat oynaklığının ortadan kalkması konusunda önümüzdeki bir ayın çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de barınan Suriyelilere TOKİ'den daire verilmesi çalışmalarının hangi aşamada olduğuna yönelik bir soru üzerine ise Çelik, bunun yüzeysel değerlendirilebilecek bir konu olmadığını söyledi. Çelik, "Türkiye, ciddi bir sorunla karşı karşıyadır. Avrupa, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin 20'de 1'ine bile tahammül edemiyor ama Türkiye 3 milyon Suriyeliye kapılarını açmış ve açmak zorunda." dedi.​​​